Değiştiriyorsan öğrendin demektir.
Hangi alanda olursa olsun büyük ustaların hayatlarını okursanız hemen hepsinin sevdikleri şeyi öğrenirken büyük bir ilgiyle yaklaştıklarını görürsünüz.
Picasso’nun ilk resimlerine baktığınızda (ki bu yazının resmidir) mükemmel orantılar ve mükemmel insan resimleri görürsünüz. Sonrası ise malum.
Mozart’ın ilk bestelerine baktığınızda hemen her müzisyenin çalabileceği karmaşık olmayan notalar dizini görürsünüz. Sonraki eserlerinde duymak için iyi kulak gereken bir çok motif vardır.
Yaşar Kemal’in ilk romanları son derece düzgün gramer kalıplarındayken sonrasında kısacık cümlelerle ne demek istediğini anlatır. Her okuyan anlayıverir.
Can Yücel şiirlerinin içinde çok az laf ama çok fazla anlam bulursunuz.
Özdemir Asaf ustanın dizeleri belki de dünyanın en kısa şiiridir.
“Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu birinciliği beyaza verdiler”
Bu aslında her disiplin için bir olgunlaşma sürecidir. Başta öğrenme eğrisi sürüyorken her şeyi kurallarına göre uzun uzun yaparken bir bakarsınız artık yeni keşifler için kalıpların dışına çıkmaya başlamışsınız. Zaten yaratılan hemen her buluş böyle bir çizgi dışına taşma seansı esnasında olmuştur. Yeni şeyler keşfetmek için alışılanın dışında düşünmek gerekir.
Bu günün liderlerinin ya da geleceğin liderleri olacak gençlerin gideceği yoldan farkı yok bunun. İyi bir şeyleri ortaya koymak için teorilerin dahi sorgulanması gerekir. Liderin bir sonraki nesle aktaracağı en büyük miras bu sorgulama ve değiştirme özelliğidir.
Kısacası bir şeyleri daha farklı yapabilmek adına değiştirmeye gayret ediyorsan artık oldun demektir. Elbet engeller çıkar zira değişimi kimse pek sevmez ama artık bunları aşanlara lider denmiyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder